Tüm sınıfı şöyle bir süzdü; tüm sınıf: Ben, sen, o, biz, siz, onlar.
ve birkaç tane sivilceli mastürbatör.
"Çocuklar" dedi, "Bu ders döneminde..." daha fazla dinlemedim. Üzerindeki "İzmir" tişörtü dikkatimi çekti.
O konuşup, sakalları yeni palazlanan mastürbatör şirinle hasbıhal ederken, ben tecavüze uğramış, tişörtü parçalanmış ve ruju akmış halde hayal ediyordum.
Yüzümde gayri ihtiyari bir gülümseme...
Bana döndü Devşirme Kaltak: "Siz" dedi, "Siz kendinizden bahsedin".
"Gözlerimin önünde zencilere yem olmanı istiyorum" demedim, diyemedim. Dudaklarım aralandı, ağzımdan çıkan her kelime peşi sıra bir diğerini çekiyordu ruhumdan
"Şizofren bir içsesim var benim ve ikimizde seni "Pariste Son Tango" filmindeki gibi anal bir tecavüze uğrarken seyretmek istiyoruz. Üstelik tereyağı hakiki Karadeniz tereyağı olursa tadından yenmez"
Kelimeler boğazına düğümlendi Devşirme Kaltağın, ağlamaklı oldu.
Tüm sınıf susmuş dehşetten açılmış gözlerle bize bakıyordu.
"Sen" dedi, "Sen dersten kaldın".
Gülümsedim.
Dünya dönüyordu,
Devşirme Kaltak ağlıyordu,
Dehşetle açılmış gözler ağır ağır eski haline geliyordu,
ve
En ön sıradaki sivilceli mastürbatör az önce sikinde olan elini yüzüne götürmüş yeni tomurcuklanan sivilcesini patlatmakla meşguldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bir göz atayım hele neler neler yazmışsın