Beynimi tutuşturan yangınlar ve içinden çıkılmayan paradokslar var sanki.
Kendimi ilk yalnız kaldığım halde buluyorum bazen.
Bazen ilk ağladığım.
Bazen Arçibılla ilk karşılaştığım.
Bazen kavga ettiğim, adamakıllı dayak yediğim...
En çok kıraç, tozlu ve sıcak bir coğrafya da.
Beynim yanıyor, tutuşuyor.
...
ve sonra dönüyorum yine kendime, olduğum an'a; geceye.
Göz kapaklarım uykunun emrinde ve bedenim ruhumdan bağımsız.
...
Mide bulantıları ve kusamamaklar arasında, üstüm başım olanca kir içinde.
Dönüp dolaşıp yine "kendime" geliyorum.
Paradoks;
Nefret ediyorum,
Seviyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bir göz atayım hele neler neler yazmışsın