Şimdiye kadar tüm versiyonlarını kaçak kullandığım güzide program.
Niye yaptın ki bunu bana ?
Ne yaptın, nasıl yaptın bilemiyorum.
Ama sanırım, galiba, kesin bu sefer orjinalini alacağım.
Ha tüm bunları Bill Gates hatırına yaptığımı zannediyorsanız yanılırsınız, okuyanlar ve Microsoft fanları.
İşte tüm bu yazıyı yazmama sebep olan şey:
Arçibıl:Oh amına koyyim sonunda döndüm be.
Hah bende nerede bu diyordum. Arçibıl:Abim benim, nasılsın be, özledim seni.
Hadi len ! özlemişmiş. Sıkıntıdan patlayacaktım neredeyse. Arçibıl:Ne oldu abim dök içini rahatla.
Olum birşey olduğu yok. Bildiğin gibi. Herşey eskisi gibi yani. Arçibıl:Hmm anladım. Eee var mı nefes almada güçlük.
Yok beeee. Aklıma düştükçe yani, biliyorsun. Arçibıl:Ha ha ha. Ben seni tanımam mı ya. Kendine itiraf edemiyorsun değil mi?
Sus ulen dallama. Döndüğünü belli etme hemen. Arçibıl:Abi be elin hiç mi olmayacak artık ?
Belki bir gün, bir kahve içimi. Arçibıl:Ben yorgunum ama ya. Sonra devam etsek...
Hah geldiğin gibi defol. Hüç beklemeden git sende. Arçibıl: Yok be abim valla buralarda olucam artık.
Tamamdır kadim dostum. Seviyorum lan kerata seni.
Hatırlat şu müzik eşliğinde Martini içeceğiz seninle
Gittin... Beynimi kandırmaya başlamıştım. O yoktu, hiç olmamıştı zaten. Tüm bunlardan sonra aniden belirip defolup yine gitmek, siktir olup gitmek hoşuna mı gitti ? Ne oldu yani ? Canımı mı acıttın ? Aferin Sana...